Ahmet Batman - Gökyüzüne Not
"Ben seni iki mavinin arasında sevdim.
Denizin hemen üstünde gökyüzünün biraz altında."

"Küçük bir mucize istiyorum. Senin yanımda olduğun ve benim sadece sana ait olduğum bir mucize. İkimiz için yazılmış ama ikimizin de okumadığı bir kitap, bize birbirimizi anlatan ama dinlemeye korktuğumuz bir şarkı ve hiç bakmadığımız ama içinde sadece ikimizin olduğu bir fotoğraf olsun istiyorum."
Merhaba, uzun zaman oldu gerçekten uzun... Öyle ki yaşım dahi yıllanmış, yıllanan birçok şey gibi. Sizde iyi misiniz?
Başlangıcı çıkar çıkmaz hemen satın alıp, elime aldığım gibi okuyup bitirdiğim bu kitapla yapayım istedim, o halde başlayalım mı?
Hangimiz kendi hikayemizi yaşıyoruz? Hiç sorguladınız mı bunu? Hayatın her gün daha fazla yüklediği sorumlulukları yerine getirirken kendimizden ne kadar ödün veriyoruz peki? Kendimiz olmaktan korkup başkalarına sığındığımız oldu mu hiç? Kendimizi birinin varlığında daha güvende hissettiğimiz, farketmeden onun hikayesine dahil olup, onun yaralarının bizi daha çok incittiği? Başlangıç için fazla mı soru sordum? Çünkü kitap ilk sayfada sana "kendi hikayeni yaşa!" diyecek, Hazır ol sorgulamaya hayatı.
"Kendimi kırılgan ve yorgun hissediyorum ancak henüz tükenmedim. Hikayesine başlayamayan bir insanım."
Her gün farketmeden birçok insanla konuşuyoruz karşılaşıyoruz, bir bakıp geçiyoruz. Ve bazıları kapımızı aralıyor ve bir bakıyoruz ki anları paylaşmaya başlıyoruz. Kitap bir otobüs yolculuğu esnasında gökyüzüyle konuşan bir adamın yanında susmayı dilediği, susarak da anlaşabilmek istediği o insanla tanışması ile başlıyor. Her tanıdığınız insanın hikayenizde yer edinmesi mümkün değil, ama bazılar adeta başrol olmak için hayatınıza dahil olur, ve siz kendinizden çok onun hikayesini yaşamak istersiniz.
"En büyük acıları kendini unutup sadece başkaları için yaşayanlar çeker."
Ve bunun en başında ise o insana duyduğunuz inanç ve güven gelir, Bana göre birini sevmekten daha önemli olan o insana inanmaktır. İnanç duymadığınız bir insanın hikayesine dahil olmak size uçurumlardan ötesini hissettirmez ama bunu farketmeniz zaman alır, ve farkedene dek de sizden götürdüklerine hayret edersiniz.
"Oysa sen ve ben vardık bir de aramızdaki o kısa mesafe... Ki ben sevmişimdir o mesafeyi de söyleyememişimdir."
Kitabın devamında, inancını kaybeden bir kadının gidişinin ardında kalan adamın çabalarını göreceksiniz. Bazı anlarda, bazı şeyler o an söylenemez ve zaman geçtikçe söylenemeyen şeylerin ağırlığı, karşınızdaki insanın taşıyamayacağı bir hale gelebilir ve bir bakmışsınız ki onu kaybetmişsiniz. Haksızlık olduğunu düşünseniz de boş. Söylemeniz gerekenleri ertelemeyin, dürüst olmak size daha az kaybettirir.
"İçimde kalan bir şeyler olması bu gidişi anlamlı kılıyordu. Attığı her adım sanki bir ömür gibiydi. O saniyeler içinde uzaklaşacaktı oradan ve ben cümlelerimle baş başa kalacaktım."
Bazen birinin ardından baktığınız bazen de arkanızı dahi dönmediğiniz gidişler olur, hangisi daha acıdır bilinmez fakat iki şekilde de söylenemeyenler kalır sizde, ve yok saymak zorunda bırakıldığınız anlar, hayatınızdan..hikayenizden..sizden. Bana göre en acısı bu. Sınırlarla sınanan ömrünüzün, her saniyesi bu denli değerliyken, yok saymak zorunda kaldığınız şey sizin ömrünüzden, yaşam sürenizden çalınanlardan ibrettir.
"Bu kadar varken nasıl bu kadar yok olabilmiştik anlamıyordum. Bir şeylerin bitebilmesi tabii ki mümkün ama her şeyi, yaşanan her şeyi hiç yaşanmamış saymak... İşte bu akıl alır şey değildi."
Ve son olarak, kitap ne mi anlatıyor? Siz ondan ne anladıysanız, siz onda kendinizden ne bulduysanız, kitap tam da size bunu anlatıyor. Kitabın yalın bir dili ve akıcı bir hikayesi var, hatta hikaye içinde hikayesi var diyebiliriz. Bir de sizden istediği kendi hikayenizi bulmak var. Vazgeçtiğiniz noktaları iyi değerlendirmek var, vazgeçmek elinizden geleni yaptıktan sonra sonuç hala aynıysa bi ihtimal olmalı. Çünkü;
"İnsan kaybetmeyi de bilmeli ama bu durumu sadece kazanmak için yapacak hiçbir şeyi kalmadığında kabul etmeli..."
Hikayenizde; pişmanlıklardan çok umutlarınızın olduğu, sevdiğiniz ve sevildiğiniz insanlarla değerini bilerek yaşadığınız ve özlemle fakat mutlulukla andığınız anların olması dileğiyle. Kendi hikayenizi yaşayın, eğer mümkünse iki kişilik bir hikayeyi de kendiniz yazın, başkasınınkine dahil olup, kendinizinkinden vazgeçmeyerek...
"Başka yönlere giden insanlardık ve dünyanın
yuvarlak olduğunu unutmuştuk.
Geç olsa da karşılaştık ve yaşanması gereken
ne varsa yaşadık. Belki de aynı yöne gitseydik hiç
karşılaşamayacaktık."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder